Öğrenme Piramidi (Learning Pyramid)

Öğrenme piramidi (learning pyramid) 1960’larda National Training Laboratories Institute (NTL) tarafından ortaya atılmış ve günümüze kadar yayılarak gelmiş bir modeldir. Öğrenme piramidi, öğrenme tekniklerinin ne derece kalıcı olduğunu inceler ve bu teknikleri birbiriyle kıyaslar. Her ne kadar bu piramidin hangi araştırmalarla, hangi istatistiğe dayanarak, kaç tane denekle, hangi yaş gruplarında, ne süreyle vs. yapıldığının bilinmemesi nedeni ile araştırmacılar tarafından modelin oluşturulma yöntemiyle ilgili ciddi bir şekilde eleştirilmesine rağmen pek çok kişi tarafından atıf yapılmış ve eğitimcilerin kendi tecrübeleriyle uyuştuğu için kabul görmüş bir modeldir. Önce öğrenme piramidini verelim sonra yorumlayalım.

Burada öğrenmenin ne derece kalıcı olduğu farklı öğrenme teknikleri ile ilişkilendirilmiş. Piramidin en üstünde %5 ile ders var. Yani derste dinlediklerimizin ancak %5 aklımızda kalır. Okuduklarımızın %10’u, dinlediklerimizin %20’si kalıcı olur. Eğer konu bir demo ile desteklenmişse öğrenme seviyesi %30’a çıkar. Buraya kadarki öğrenme pasif öğrenmedir, yani burada öğrenci yalnızca dinleyici ve izleyicidir. Öğrenci aktifleştiğinde, yani soru sorup cevap vermeye başladığında öğrenme seviyesi artar. Bundan sonraki basamaklar aktif öğrenmedir. Öğrenci bir grup içerisinde konu ile ilgili bir tartışmaya katıldığında veya beyin jimnastiği yaptığında öğrenme seviyesi %50’ye çıkar. Öğrendiği şeyleri uyguladığında ise öğrendikleri %75 oranında kalıcı olur. Örneğin konu matematikse bu uygulama soru çözme biçiminde olabilir. Veya fizik ve mühendislik gibi alanlarda öğrendiği matematiği uygulama biçiminde olabilir. Böylece öğrenme seviyesi %75’e çıkmış olur. Piramidin en altında ise öğrendiği şeyleri başkasına öğretme var ve bu durumda öğrenme %90’a ulaşır. Tabi bu “öğretme” basamağının iyi anlaşılması lazım. Bu öğretme, bir konuyu etraflıca öğrenmeye çalışma, öğretme için materyal hazırlama, muhtemel sorular için cevaplar bulma ve başkasına anlatma birlikte düşünülmelidir. Yoksa bir öğrencinin başka bir öğrenciye anladığı kadarıyla anlatması ile öğrenmenin %90’a çıkacağını düşünmek doğru olmaz. Bu öğretme profesyonelce bir öğretmedir.
Konfüçyüs’e ait olan bir sözde öğrenme şöyle tarif ediliyor: “Okudum unuttum, gördüm hatırladım, yaptım öğrendim”. Yani kişinin gerçek anlamda öğrenmesi için öğrendiği şeyleri uygulaması gerekmektedir. Kısaca öğrenme piramidindeki yüzdeler doğru olmayabilir, konudan konuya farklılık gösterebilir, öğrenciye göre değişebilir ama ana hatlarıyla anlattığı şey doğrudur. Öğrenci yalnızca dinleyerek veya okuyarak elde ettiği öğrenme sınırlıdır. Öğrendiklerini uygulayarak, başkasına anlatarak, sorgulayarak, konu üzerinde başkalarıyla tartışarak öğrenme seviyesini ileriye taşıyabilir.
Bizim SendeSorr olarak da ayrıcalığımız biraz bu. Dinleme ve izleme ile temel seviyedeki öğrenmeyi Youtube kanalımız veya web sitemiz üzerinden yapabilirken, çözemediğiniz soruları Instagram hesabımız üzerinden bize sorarak öğrenme seviyenizi üst seviyelere çıkarabilirsiniz.